بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ فَٱذۡهَبۡ فَإِنَّ لَكَ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ أَن تَقُولَ لَا مِسَاسَۖ وَإِنَّ لَكَ مَوۡعِدٗا لَّن تُخۡلَفَهُۥۖ وَٱنظُرۡ إِلَىٰٓ إِلَٰهِكَ ٱلَّذِي ظَلۡتَ عَلَيۡهِ عَاكِفٗاۖ لَّنُحَرِّقَنَّهُۥ ثُمَّ لَنَنسِفَنَّهُۥ فِي ٱلۡيَمِّ نَسۡفًا ٩٧

(Musa) dedi: «Haydi (defol) git. Çünkü senin hayaatın boyunca (nasıybin, benimle) temas etmeyin demendir. Sana, senin için şübhesiz asla vaz geçilemeyecek bir ceza günü dahi vardır. Üstüne düşüb tapdığın tanrına bak, biz onu (cayır cayır) yakacağız, sonra onu parça parça edib denize atacağız».

– Hasan Basri Çantay

إِنَّمَآ إِلَٰهُكُمُ ٱللَّهُ ٱلَّذِي لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۚ وَسِعَ كُلَّ شَيۡءٍ عِلۡمٗا ٩٨

Ancak sizin Tanrınız kendisinden başka hiçbir Tanrı bulunmayan Allahdır. Onun ilmi her şey'i kuşatmışdır.

– Hasan Basri Çantay

كَذَٰلِكَ نَقُصُّ عَلَيۡكَ مِنۡ أَنۢبَآءِ مَا قَدۡ سَبَقَۚ وَقَدۡ ءَاتَيۡنَٰكَ مِن لَّدُنَّا ذِكۡرٗا ٩٩

Sana geçmiş (ümmet) lerin haberlerinden bir kısmını işte böylece anlatıyoruz. Şübhe yok ki sana tarafımızdan bir zikir vermişizdir.

– Hasan Basri Çantay

مَّنۡ أَعۡرَضَ عَنۡهُ فَإِنَّهُۥ يَحۡمِلُ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وِزۡرًا ١٠٠

Kim ondan yüz çevirirse kıyamet günü şübhesiz ki ağır bir günâh yükünü yüklenecekdir.

– Hasan Basri Çantay

خَٰلِدِينَ فِيهِۖ وَسَآءَ لَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ حِمۡلٗا ١٠١

O (günâh) ın (cezası) içinde ebedî kalıcıdırlar. Bu, kıyamet gününde onlar için ne kötü bir yükdür!

– Hasan Basri Çantay

يَوۡمَ يُنفَخُ فِي ٱلصُّورِۚ وَنَحۡشُرُ ٱلۡمُجۡرِمِينَ يَوۡمَئِذٖ زُرۡقٗا ١٠٢

(Evet) «Suur» un üfleneceği günde ki biz günahkârları o gün gözleri gömgök bir halde, mahşerde toplayacağız.

– Hasan Basri Çantay

يَتَخَٰفَتُونَ بَيۡنَهُمۡ إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا عَشۡرٗا ١٠٣

Aralarında gizli gizli konuşacaklar, «(Dünyâda) on (gece) den fazla eğlenmediniz» diye.

– Hasan Basri Çantay

نَّحۡنُ أَعۡلَمُ بِمَا يَقُولُونَ إِذۡ يَقُولُ أَمۡثَلُهُمۡ طَرِيقَةً إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا يَوۡمٗا ١٠٤

(Aralarında) ne konuşacaklarını biz daha iyi bileniz. Onların gidişi (ve aklı) daha üstün olanları da o zaman: «Bir günden fazla eğlenmediniz» diyecek.

– Hasan Basri Çantay

وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡجِبَالِ فَقُلۡ يَنسِفُهَا رَبِّي نَسۡفٗا ١٠٥

Sana dağları (n kıyamet günündeki haalini) sorarlar. De ki: «Rabbim onları ufalayıb savuracak».

– Hasan Basri Çantay

فَيَذَرُهَا قَاعٗا صَفۡصَفٗا ١٠٦

«(Savuracak) da yerlerini dümdüz bir toprak haalinde bırakacak».

– Hasan Basri Çantay

لَّا تَرَىٰ فِيهَا عِوَجٗا وَلَآ أَمۡتٗا ١٠٧

«Onlarda ne bir iniş, ne de bir yokuş görmeyeceksin».

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu